Kolobom, yunanca kökenli bir kelimedir ve ‘sakatlanmış’, ‘perdelenmiş’ anlamlarına gelmektedir. Ancak bu ifadeler kolobom kelimesinin gözdeki durumunu iyi açıklayan bir terim değildir. Kolobom göz yapısındaki bazı bölümlerin anne karnındaki gelişimi esnasında bir gelişme sorunu olarak açıklanabilir.
Kolobom Nasıl Ortaya Çıkar?
Kolobom fetusun anne karnında gelişimi esnasında ikinci ayda ‘optik fissür’ adı verilen bir yapının kapanmasındaki defektten kaynaklanmaktadır. Optik fissürün kapanması orta kısımdan başlar ve öne ve arkaya doğru devam eder. Öne doğru kapanmada sorun olduğunda kornea, iris ve lens tabakalarında kolobom ortaya çıkabilir. Arkaya doğru kapanma defekti olduğunda ise gözün arka tabakalarında yani retina, koroid (damar tabaka) ve optik sinirde kolobom ortaya çıkabilir. Bu tabakalar hakkında bilgi almak için burayı tıklayınız.
Sıklık
Kolobom her 100.000 canlı doğumun 0.5-2.2’sinde ortaya çıkar. Genellikle genetik değildir ama genetik geçişli olan tipleri de mevcuttur.
Kolobomun Neden Olabileceği Sorunlar
Kolobom sadece iriste ise kişinin görme keskinliğini genellikle etkilemez. Retina, koroid ve optik sinir kolobomları çok küçükten çok büyük defektlere kadar geniş bir aralıkta görülebilir. Bu durumlarda kişinin görme seviyesinin etkilenmesi genellikle retinanın sarı noktasının )(maküla) etkilenip etkilenmediği ile ilişkilidir.
Gözün arka kısımlarını etkileyen durumlarda retina dekolmanı denilen retina sorunu ortaya çıkabilir. Ayrıca katarakt ta kolobomlu hastalarda görülebilen bir başka durumdur.
Kolobom Tedavisi
Kolobom tedavisi kolobomun olduğu yer ile ilişkilidir. Kolobomlu hastalarda gözlük ihtiyacı normal popülasyona göre daha sıktır. Bu durum gözlükle ya da kontakt lenslerle düzeltilmelidir.
Sadece iris kolobomu görme seviyesini genellikle etkilemez ve iyi huylu bir durum olarak kabul edilebilir.
Retina-koroid kolobomu olan hastaların retina dekolmanı katarakt açısından düzenli aralıkları takip edilmesi uygun olacaktır.
