Göz Tansiyonu Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Göz Tansiyonu Nedir?

Göz tansiyonu ya da glokom zaten herkeste mevcut olan normal göz içi basıncının yükselerek retinadaki görmemizi sağlayan hücrelere zarar vermesi ve buna bağlı olarak kişide görme kaybı oluşmasıdır.  Normal göz içi basıncının üst sınırı genel olarak 21 mmHg olarak kabul edilir. Halk arasında göz tansiyonu hastalığına “karasu’” adı da verilmektedir.

Göz tansiyonu genellikle sinsi bir hastalıktır. Yani kişi kendisinde göz tansiyonu (glokom) olduğunun farkında olmayabilir. Ancak kişide yavaş yavaş görme kaybı ortaya çıkabilmektedir. Farkına varıldığında ise kaybolan görmeyi geri döndürmek imkansızdır. Bu nedenle göz tansiyonunun erken tanısı çok önemlidir.

Glokom-Göz Tansiyonu
Göz Tansiyonunda Göz İçi Basıncı Artar.

Normal Göz Tansiyonu Nasıl Ortaya Çıkar?

Gözlerimizi kapayıp işaret parmaklarımızla göz kapağı üzerinden gözümüze dokunduğumuzda göz içinde bir basınç olduğunu yani gözümüzün çok yumuşak olmadığını hissederiz. Gözümüzün iç kısmındaki basınç toplum ortalaması 13-14 mmHg kadardır. Normal olan bu göz içi tansiyonu sağlıklı bir görmenin devamı açısından çok önemlidir. Yani yüksek göz tansiyonu sorun olduğu gibi çok düşük göz tansiyonu da görme açısından sorunlu bir durumdur. Gözz tansiyonunun sağlıklı üst sınırı 21 mmHg olarak kabul edilir. Peki göz içindeki bu normal basınç nasıl ortaya çıkmaktadır?

Göz içindeki basıncı ortaya çıkaran aköz hümor adı verilen göz içi sıvısıdır. Göz içi sıvısı gözün iç kısmındaki arka odacıkta (arka kamara) bulunan hücrelerden salınır, gözün iris ve lensi arasından gözün ön odacığına (ön kamara) geçer ve yine ön kamarada kornea ve iris arasındaki açıda (iridokorneal açı) bulunan ağsı bir yapı olan trabeküler ağdan emilerek gözü terk eder. İşte göz içi sıvısının bu döngüsü içinde normal bir göz içi tansiyonu ortaya çıkar. Göz içi sıvısının salgılanması, arka kamaradan ön kamaraya geçişi ve trabeküler ağdan emilmesi sürecinde ortaya çıkan her tür anormallik göz içi tansiyonunun yükselmesine ve glokom rahatsızlığının ortaya çıkmasına neden olur. Aşağıdaki şekilde göz içi sıvısının salgılanması ve emilmesi ile ilgili süreç izlenmektedir.

Göz Tansiyonu ve Aköz Hümör-Göz İçi Sıvısı

Göz Tansiyonu (Glokom) Tipleri Nelerdir?

Göz tansiyonu hastalığı (glokom) genel olarak iki tipte incelenir. Birincisi açık açılı glokom, ikincisi ise kapalı açılı (açı kapanması) glokomu olarak incelenir. Burada açı ifadesinden kastedilen iridotrabeküler açıdır. İridotrabeküler açı yani iris ile kornea arasındaki açı genişliğine göre sınıflandırılır. Schafer sınıflandırması adı verilen sınıflandırma aşağıda görülmektedir. Buna göre iris ve kornea arasındaki açı en geniş olduğunda 35-45 derecedir.

Shaffer İridokorneal Açı SınıflandırmasıAçı Genişliği
4. seviye35-45 derece
3. seviye25-35 derece
2. seviye20 derece
1. seviye10 derece
0. seviye0 derece

İris ve kornea birbiri ile temas halinde ise açının tamamen kapalı olduğu ve bu açıdan göz içi sıvısının emiliminin mümkün olmadığı anlaşılacaktır. İşte bir glokom hastasında açı genişse ve buna rağmen göz tansiyonu hastalığı ortaya çıkmışsa bu duruma açık açılı glokom, açı dar veya tamamen kapalı ise bu duruma da açı kapanması glokomu adı verilmektedir. Peki açı kapalı veya dar iken göz içi basıncının artacağını anlamış olduk. Peki açı açık olmasına rağmen göz içi tansiyonu nasıl artabilir ki? İşte aşağıdaki kısımlarda bu sorunun yanıtını bulacaksınız.

Aşağıdaki şematik resimde açık açılı glokom ve kapalı açılı glokomun farkını göreceksiniz.

Glokom-Göz-Tansiyonu-Tipleri
Göz Tansiyon Tipleri-Glokom Tipleri

Göz Tansiyonu Belirtileri Nelerdir?

Göz tansiyonu yüksekse ve fakat çok yüksek değilse hiç bir belirti vermeyebilir. Bu durum özellikle açık açılı glokom için geçerlidir. Örneğin, göz tansiyonu 27 mmHg olabilir, görme siniri hücrelerine yavaş yavaş hasar veriyor olabilir, ama kişi bu durumu hissetmeyebilir. Bu günlük muayene pratiğimizde çok sık karşılaştığımız bir durumdur. Kişi görme kaybını anladığında kaybolan görme seviyesi yeniden getirilemez.

Yukarıdaki nedenlerle göz tansiyonuna ingilizce olarak ‘thief of sight’ yani ‘görme hırsızı’ adı da verilmektedir. Nasıl ki bir hırsız evimizden bir şeyler çalarken hissettirmeden yapar, aynen bu şekilde göz tansiyonu da görmeyi hissettirmeden azaltabilir.

Göz tansiyonu bazı durumlarda çok yükselir. 60-70 mmHg seviyelerine ulaşabilir. Özellikle açı kapanması glokomunda karşılaşılan durum budur. Örneğin 50-60 seviyelerinde olabilir. Bu durumlarda kişi gözünde şiddetli ağrı hisseder. Bunun yanında bulantı, kusma ve baş ağrısı da ortaya çıkabilir. Göz tansiyonu bu şekilde fazla yükseldiği zaman kişi birkaç gün içinde ciddi görme kaybı yaşayabilir.

Kısaca, göz tansiyonu hastalığı belirtilerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

  • Hiç belirti vermeyebilir.
  • Gözde tam olarak anlatılamayan bir rahatsızlık hissi oluşabilir.
  • Göz ve çevresinde ağrı
  • Baş ağrısı
  • Görme kaybı
  • Bulantı, kusma

Göz Tansiyonu Hastalığında Görme Kaybı Nasıl Oluşur?

Sebep her ne olursa olsun göz tansiyonu yükseldiğinde ortaya çıkan basınç gözün arka kısmında bulunan ve görmemiz açısından son derece önemli olan retinadaki hücrelere bası uygulamaya başlar. Ayrıca görme siniri içinde bulunan ve kalpten göze kan taşıyan atardamarların göz içine rahatça kan taşımasını ve bu nedenle görme hücrelerinin beslenmesini olumsuz etkiler. Beslenmesi bozulan hücreler işlevlerini yerine getiremez ve hasar gördükçe görme kaybı ortaya çıkar. Bu nedenle aslında göz tansiyonu hastalığını doğrudan göz tansiyonunun artması olarak değil de göz içi basıncı ile gözü besleyen damarların besleme basıncı arasında ortaya çıkan bir dengesizlik olarak değerlendirmek daha doğrudur. Aşağıdaki şekilde bu anlattıklarımızı şematik olarak görebilirsiniz.

Glokom (Göz Tansiyonu ve Hasar Oluşumu)

Açık Açılı Glokom

Açık açılı glokom iridokorneal açı açık olmasına rağmen göz içi basıncının artmasıdır. Peki neden artmaktadır? Açık açılı glokomun en sık görülen tipinde neden göz içi sıvısının emilimi ile ilgili trabeküler ağda genetik bir direnç ortaya çıkmaktadır. Yani bu kişilerde aköz hümör adını verdiğimiz göz içi sıvısı genetik bir nedenden dolayı daha zor emilmektedir. Bu da göz içi basıncının özellikle 40 yaşından sonra artmasına neden olur. Özellikle ailesinde göz tansiyonu hastalığı olan kişilerde bu durum daha sık görülmektedir. Bu tip açık açılı glokoma primer açık açılı glokom adı verilmektedir.

Ancak açık açılı glokomun tek nedeni yukarıda açıkladığımız primer açık açılı glokom değildir. Bunun yanında pigmenter glokom, pseudoeksfoliatif glokom adı verilen bazı göz tansiyonu tipleri de açık açılı glokom ortaya çıkmaktadır. Ancak buradaki amacımız akademik anlamda çok derine dalmadan açık açılı glokomun mantığı hakkında bilgi vermek olduğundan burada kesip kapalı açılı glokoma devam edeceğiz.

Kapalı Açılı Glokom

Kapalı açılı glokom iridokorneal açının dar ya da kapalı olmasından dolayı göz içi sıvısının emilmesine anatomik bir engelin ortaya çıkmasıdır. Peki açı neden daralır ki? Bu konu üzerinde duralım.

Kapalı açılı glokomun en sık nedeni özellikle hipermetrop olan bireylerde görülen doğuştan gelen dar bir açı varlığıdır. Hipermetrop bireylerde göz yapısal olarak normal bireylere göre daha küçüktür. Bu gözlerde göz içindeki lens gözün genel boyutuna göre daha büyüktür ve bu da irisi öne doğru bombeleştirmesine neden olur. İris bombeleştiğinde ise iridokorneal açı daralır. Bu doğuştan zaten bu şekildedir. Ancak yaş arttıkça ve katarakt ortaya çıktıkça lensin ön-arka çapı daha da arttığından irisi daha çok öne bombeleştirmeye başlar ve açı daha da daralır. Bu da göz tansiyonunun yükselmesine neden olabilir. Bu duruma açı kapanması glokomu ya da kapalı açılı glokom adı da verilmektedir.

Açı kapanması glokomunun farklı tipleri bulunmaktadır. Ancak yukarıda anlattığımız durum en sık görülen durumdur.

Göz Tansiyonu Kaç Olmalıdır?

Göz tansiyonu normalde 21 mmHg altında olmalıdır. Ancak bu durum kesin bir sınır değildir. Kişinin kornea kalınlığı göz tansiyonu ölçümlerini etkilemektedir. Bir kişinin korneası ne kadar kalın ise göz tansiyon ölçümleri de o derecede yüksek çıkacaktır. Tam tersi de doğrudur. Dolayısıyla göz tansiyonu ölçümü yanında kişinin korneasının kalınlığı da birlikte değerlendirilmelidir. Kornea kalınlığı 480 olan bir kişi ile 620 mikron olan bir kişide göz tansiyonunun 22 mmHg çıkması birbirinden oldukça farklıdır. 480 olan kişide bu durum oldukça önemli iken 620 olan kişide bu durum muhtemelen önemli bir durum değildir. Kalın kornea göz tansiyonunun yüksek ölçülmesine neden olan bir durumdur.

Kornea kalınlığı etkisi bertaraf edildikten sonra ‘göz tansiyonu kaç olmalıdır?’ sorusunda 21 mmHg’nın altında olması normaldir şeklinde daha doğru cevap verebiliriz. Ancak bazen göz tansiyonu 21 mmHg’nın altında olsa da glokom hastalığı ortaya çıkabilmektedir. Buna normotansif glokom yani normal basınçlı glokom adı verilmektedir.

Göz Tansiyonu Nasıl Ölçülür?

Göz tansiyonu 2 farklı yöntemle ölçülür. Göz tansiyonu ölçen cihazlara tonometre adı verilmektedir. Genel olrak iki farklı tonometre kullanılmaktadır. Havalı tonometre ve applanasyon tonometresi.

Havalı tonometre sık kullanılmaktadır. Kişi çenesini tonometre cihazının çeneliğine koyar ve karşısında bulunan dijital küçük ekrana bakarken göüne hava püskürtülür. Bu şekilde cihaz göz tansiyonunu ölçer. 

Aplanasyon tonometresi adı verilen cihazlar ise göze temas ederek göz tansiyonunu ölçerler. Göze anestezik bir damla damlatılır. Tonometre cihazı korneaya temas ettirilerek göz tansiyonu ölçülür. Bu altın standart kabul edilen yöntemdir. Aplanasyon tonometresi ölçümü hakkında aşağıdaki videomuzdan bilgi sahibi olabilirsiniz.

Göz Tansiyonu Nasıl Anlaşılır?

Göz tansiyonu çoğu kez kişi tarafından farkına varılamayacak bir durumdur. Eğer tansiyon çok yüksek değilse sinsi bir şekilde ilerleyip geri dönüşsüz görme kaybına neden olabilir. Ayrıca hastalar zaman zaman gözlerinde tam olarak tanımlayamadıkları bir rahatsızlık hissi hissedebilirler. Görme seviyesinde gün içinde değişiklik olduğunu söyleyebilirler. Bu nedenle rutin göz muayeneleri göz tansiyonunun tespiti açısından son derece önemlidir.

Göz tansiyonu çok yüksekse görmede bulanıklık, göz ağrısı, baş ağrısı ve bulantı, kusma gibi sorunlara neden olabilir.

Göz Tansiyonu Nasıl Düşer?

Göz tansiyonu hastanın kendi alacağı bir takım önlemlerle düşmez. Göz tansiyonunun düşmesi için ya damlaların kullanılması ya da ameliyat olunması gerekmektedir. Bazen ise bazı lazer operasyonları ile göz tansiyonu kontrol altına alınabilmektedir. Göz tansiyonu hastalığı olan kişilerin internet ortamında arama yaparak göz tansiyonu düşürme arayışına girmeleri son derece sakıncalıdır. Çünkü glokom tek bir hastalık değildir, birçok farklı durumların glokoma neden olabileceğini buraya kadar anlatmış olduk. Bu nedenle hepsi için geçerli tek bir tansiyon düşürme şeklinden bahsedilemez. Bu tarz arayışlar geri dönüşümsüz görme kaybına neden olabilir. Göz tansiyonu konusunda deneyimli bir hekime başvurmak bu anlamda yeri doldurulamaz bir durumdur.

Göz Tansiyonu Testi

Aslında göz tansiyonu testi diye adlandırılmış tek bir test yoktur. Ancak glokom hastalarında sık kullanılan testlerden bahsedebiliriz. Bunlardan bir tanesi Optik koherens tomografi testi (OCT) diğeri ise görme alanı testidir. OCT testinde retinanın kesitsel analizi yapılarak glokoma bağlı olarak hasar ortaya çıkıp çıkmadığı değerlendirilir. Ayrıca OCT testi ile takip yapılarak retina tabakalarındaki değişikliklerle hastanın takibi de yapılabilmektedir.

Görme alanı testinde kişinin glokoma bağlı görme alanında kayıp olup olmadığı değerlendirilir. Görme alanı testinde hastanın görme alanında göremediği ya da düşük duyarlılıkta gördüğü alanlar ortaya konulur.

Göz tansiyonu hastalığında önemli olan OCT testi ya da görme alanı testinde defekt ortaya çıkmamasını sağlamaktır. OCT testinde ya da görme alanında defekt ortaya çıkmışsa bunu geri döndürmek mümkün değildir ama hastalığın ilerlemesini durdurmak mümkündür.

Evde Göz Tansiyonu Nasıl Ölçülür?

Göz tansiyonunu hastanın kendi kendine ölçmesini sağlamak için üretilmiş bazı cihazlar vardır. Ancak genellikle kullanımları çok kısıtlıdır ve çok kolay da değildir. Bu nedenle evde göz tansiyonu ölçümü günümüzde çok sık uygulanmamaktadır.

Göz Tansiyonu Olanlar Ne Yapmamalıdır?

Göz tansiyonu olan hastalar doktor tarafından kullanmaları istenen damlaları asla bırakmamalıdırlar. Birçok hasta ‘nasılsa görmem iyi’ şeklinde bir değerlendirmeye girerek damlalarını düzenli  olarak kullanmamakta ve sonuçta geri dönüşümsüz görme kaybı ortaya çıkmaktadır. Görme kaybı ortaya çıktığında geri döndürmek maalesef mümkün değildir.

Göz tansiyonu olanlar ilaçlarını düzenli kullansalar bile düzenli göz muayenesi olmalıdırlar. İlaçların etkisi bir süre sonra yetersiz kalabilir ve damlaların değiştirilmesi ya da  tedaviye damla ilave edilmesi gerekebilmektedir.

Göz Tansiyonu İlaçları

Göz tansiyonu ilaçları ya da damlaları birkaç grup altında değerlendirilen damlalardır. Bu damlalar bazen tek bir damla olarak başlanır, bazen ise kombine tedaviler uygulanabilir. Bazı göz tansiyon damlaları diğerlerinden bir hastada daha etkili olabilmektedir. Bu nedenle tedavinin başlangıcında sık aralıklarla muayene olunarak hastaya en uygun damlanın ve dozun bulunması önemlidir.

Glokom Baş Ağrısı Yapar mı?

Göz tansiyonu (glokom) baş ağrısı yapabilir. Ancak göz tansiyonunun baş ağrısı yapması için çok fazla yükselmiş olması gerekmektedir. Normal göz tansiyonu 21 mmHg’nın altında kabul edilir. Göz tansiyonu 30-35 mmHg üzerine çıkana kadar gözde genellikle ağrı yapmaz. Ancak göz tansiyonu 50 mmHG üzerine çıktığında ise genellikle hem göz ağrısı hem de baş ağrısı yapmaktadır.  

Göz Tansiyonu Kaç Olursa Kör Eder?

Göz tansiyonu (glokom)  kontrolsüz olduğunda yani tedavi edilmediğinde değer ne olursa olsun kör edebilir. Ancak süresi değişir. Örneğin göz tansiyonunun 60-70 mm Hg üzerinde olması günler içinde kişiyi kör edebilirken, 25-30 mm Hg seviyelerinde aylar hatta yıllar içinde körlüğe neden olabilir.

Kimler Göz Tansiyonuna Meyillidir?

Glokom herkeste ve her yaşta görülebilir. Ancak 40 yaşın üzerinde olanlar, ailesinde glokom bulunan kişiler, şeker hastalığı, hipertansiyonu, yüksek miyopisi ve damar hastalığı bulunanlar ile herhangi bir nedenle uzun süreli kortizon tedavisi görmüş kişiler glokomun daha sık görüldüğü grupta yer alırlar. 

Glokom hastalığının ailesel geçişinin önemli olduğu ve ailesinde göz tansiyonu bulunan kişilerin bu hastalığın görülmesi açısından normale göre 8 kat daha fazla risk altında olduğu göz önünde tutulmalıdır.

Göz Tansiyonu Teşhisi Nasıl Yapılır?

Göz tansiyonu çoğu kez herhangi bir belirti vermediğinden ve oluşan görme kaybı geri döndürülemediğinden erken tanı çok önemlidir. Hastalık ne kadar erken tespit edilirse, görme kaybı da o derece az olacaktır. Glokom tanısında konunun uzmanı göz hekimi tarafından yapılan detaylı bir göz muayenesi çok önemlidir. Bu muayenede görme keskinliğinin belirlenmesinin ve rutin göz kontrollerinin yanı sıra göz içi basıncının yani göz tansiyonunun ölçümü de yapılır.

Göz tansiyonunun normalden yüksek olduğu veya normal olduğu halde göz sinirinin hasar gördüğünden şüphelenilen olgularda bilgisayarlı görme alanı ve göz siniri analiz tetkikleri göz sinirinin hasarının varlığının ve derecesinin belirlenmesinde, zaman içindeki değişimin saptanmasında önemlidir.

Göz Tansiyonu Tedavisi Nasıl Yapılır?

Glokom hastalığının tanısı konulduktan sonra tedavide amaç göz tansiyonunu düşürerek göz sinirinin hasarını durdurmak ve görme kaybının ilerlemesini engellemektir. Bu amaçla uygulanabilecek yöntemler ilaç tedavisi, lazer tedavisi ve cerrahi tedavi olarak üçe ayrılabilir.

Günümüzde genelde tanı sonrası ilk seçilen yöntemin ilaç tedavisidir. Ancak ilaç tedavisine yeterli yanıt alınamayan durumlarda göz tansiyonu ameliyatları da gerekebilmektedir.  

Glokomda ilaç tedavisinde son yıllarda önemli gelişmeler sağlanmış, etkili yeni ilaçlar tedavinin başarısını büyük ölçüde artırmıştır. İlaç tedavisinde önemli olan hastanın ilaçları sürekli olarak düzenli kullanmasıdır. İlaç kullandırılmayan veya ilaç tedavisine yanıt vermeyen olgularda kullanılan cerrahi yöntemler de son yıllarda giderek artan oranda başarılı olmakta, sürekli ilaç kullanım zorunluluğunu da ortadan kaldırarak etkili tedavi sağlayabilmektedir.

Lazer ile Göz Tansiyonu Tedavisi

SLT ve ALT adı verilen lazerler ile de göz tansiyonu tedavisi yapılabilmektedir. Ancak bu lazer yöntemlerini göz tansiyonunun tamamen ortadan kaldıran yöntemler olarak düşünmemek gerekir. Bu lazerler göz tansiyonunun birkaç yıl daha düşük seyretmesine yardım eden lazerlerdir. Damla tedavileri gibi bu lazer tedavilerinin etkileri kişiden kişiye değişmektedir. 

SLT ya da ALT Lazer ile Göz İçi Sıvısının Emilimi Artırılmaktadır.

Göz Tansiyonu Kayseri

Kayseri’de göz tansiyonu tedavisinde en güvenilir doktorlardan biri Doç. Dr. Fatih Çakır Gündoğan’dır. Doç. Dr. Fatih Çakır Gündoğan Kayser’de binlerce göz tansiyonu hastasının tanı ve takibini yapmaktadır.

Doç. Dr. Fatih Çakır Gündoğan, Kayseri’de özel muayenehanesinde hizmet vermektedir. Randevu almak için burayı tıklayınız.

Göz Tansiyonu Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? hakkında 8 yorum yapıldı.

  1. Iyi gunler hocam babamda goz tansiyonu var ilac tedavisi goruyor son zamanlar gozunun biri cok az gormeye basladi lazer tedavisi veya amaliyat ne yapabiliriz ayrica babam seker hastasi tesekkur ederim simdi den iyi gunler

    1. Merhaba iyi akşamlar hocam babamın göz tansiyonu çıktı yaklaşık 1 sene once sağ 34 sol 37 idi 3 damla verdiler tomec latapol brimogut hic aksatmadan kullanıyoruz 6 ay önceki kontrolde sağ 17 sol 21 gelmişti damlalara devam 6 ay sonra kontrol demişti korenasibkalinmis ama bugün göz tansiyonu ölçüldü sol 27 sağ 29 geldi öğleden sonra ölümüydü haftaya sabah saatinde bakalim dedi sizce durum nasıl teşekkür ederim

  2. Sayın Doktorum ,
    Tesadüfen sitenizle karşılaştım.Göz tansiyonu hastasıyım.İlaç kullanmıyorum.Önceden kullanmıştım.Şimdi rutin kontrol altındayım.Sitenizdeki detaylı bilgilerden dolayı teşekkür ederim.

  3. Gönül Doğru

    Merhaba Mehmet bey glokom araştırırken sitenize rastladım. Nazal polip nedeni ile sürekli kortizonlu spreyler kullanmak durumunda kalıyorum ki bazı spreyler (flixonase damla ve dynmista) göz tansiyonumu artırdığını fark ettiğimde doktor ile görüşerek nazobek tarzı spreylere geçtim . Ancak ameliyat olacağım ve sonrası bu spreyleri mecbur kullanmam gerektiği söyleniyor. Nefes alamadığımda bu spreyleri kullandığımda görme özelliğimde kayıplar olduğunu fark ediyorum bulanık görme özelikler bilgisayar ve telefon bu beni çok üzüyor. Göz doktorlarına gittim 44 yaşındayım gözlük verildi göz tansiyonu üst sınırda çıkmakta . Spreyi bıraktığımda birkaç gün sonra görme durumu daha iyi oluyor. Doktorlar spreyin etkilemesinden çok yaş olduğunu söylüyorlar. Bu spreyleri kullanmak zorunda kalıp daha ciddi görme problemleri yaşamamak için ne yapmalıyım bir çözüm öneriniz olabilir mi?

  4. Hocam merhaba göz tansiyonumu ve numarasını1 hafta önce ölçtürmüştüm o zamandan beri gözümde bir rahatsızlık hissediyorum. Glokom katarakt göz ölçümlerinde çıkar mı? Başka bir muayene yapılmadı ölçümlerde neler belli olur cevaplarsanız sevinirim teşekkürler

Yorumlar kapalı.

Scroll to Top

Sitemizi ziyaret ederek KVKK ve çerez kullanım politikamızı kabul etmiş sayılıyorsunuz.